Siyah beyaz her eski kare, geçmiş çağa melankolik bir bakış sağlıyor.
Güney her zaman olduğu gibi yine hikayenin sonlarında bizleri soluksuz bırakmayı başarıyor. Seyyit Han ilk dönem yapımları arasında yer alan kısmen halk destanı, kısmen Western kısmen de intikam temalarına sahip unutulmaz bir film.
Seyyit, en yakın arkadaşı Murşit"in kız kardeşine aşık olur. Murşide bu durumu usulca açıklar. Murşit ise Seyyit'e kan davalılarının olduğunu ve bu durumda kız kardeşini veremeyeceğini söyler. Seyyit ise düşmanlarıyla savaşacağını ancak busüre zarfında Keje ile sözlenmek istediğini söyler.Murşit bu teklifi kabul eder, eğer hasımlarını yenerse Keje'yi ona vereceğine dair söz verir.
Aşkı uğruna yıllar boyunca savaşan Seyyit Han'ın destansı ve umutsuz aşk hikayesini anlatan filmin merkezinde taşradaki namus ve söz kavramı irdeleniyor. Toplumda kadına verilen değeri daha doğrusu verilmeyen değeri gözler önüne seriyor.Ağaların ve beylerin zorbalığına, düzenbazlığına da değinen film, uzun yıllar sonra bile tazeliğini korumayı başarır.
Seni sana emanet ediyorum...
Klasik "Western ya da Yeşilçam"anlatısının yanına, folklorik bir yapı katan, alabildiğine hüzün ve şiir barındıran bu destansı aşk filmi, tam Güney'ciler için.
Facebook Yorumları