+18
Bu animasyondaki kedinin ağzından dökülen kelimeler kesinlikle korkunç, bunu kabul edelim. Ama itiraf etmeliyim ki popüler dergi L-Manyak ürününün üst bütçeli uyarlaması olan Şerafettin'e yönelik tepkilerin nedenini anlamıyorum. Tam olarak ne bekleniyordu, Garfield mı?
Şerafettin'i daha önce hiç duymamış olanlar için özetle; sadece sek rakı içen, küfür etmeyi ve Tv izlemeyi seven, tembel, şişman, işe yaramaz ve parazit bir tekirdir kendisi. Aslında farkında olamadığımız 'normal kedi' olan bir kedidir.
Hikaye, sıradan bir mart sabahında İstanbul/Cihangir arka sokaklarında başlar. Sayko kedi en yakın sağdıç dediği Fare Rıza ve yancıları Martı Rıfkı her pazar olduğu gibi mangal hazırlığındadırlar. Fakat evdeki hesap çarşıya uymaz. Zira Şero ev sahibi ile kavga eder ve evden kovulur. Bu sayede rakip mahalle kedilerinden dayak yer, komşu damdaki dişi kediye aşık olur ve en kötüsü bir çocuğu olduğunu öğrenir.
Her şey bir yana, film mizahi açıdan hayal kırıklığı yaratmıyor; yalnızca belli klişelerle mizahi ağırlık oluşturmak yerine, durum komedileriyle süslü mizah yapısı eğlenceli anlar vaadediyor. Bülent Üstün'ün 1996 yılında L-Manyak dergisinde dünyaya gözlerini açan ve ilerleyen yıllarda kült bir figür Haline dönüşen Şero'su, yetişkinlere yönelik bir karakter olduğunu tekrar bizlere hatırlatıyor.
Facebook Yorumları