Bir arabesk efsanesi olan genç Bergen, hayatındaki tüm zorluklara rağmen ayakta kalmaya çalışsan sayısız kadından biridir.

Neredeyse film, Sen affetsen ben affetmem şarkısını haykırır. 

Kader'e meydan okuyan Bergen'in kısacık ömrü, gerçeği kurgudan ayırmak isteyen herhangi bir film yapımcısı için oldukça zordur. Ancak, yönetmen duygusal olarak bizleri tatmin edecek bir hikaye sunuyor. Babası tarafından terk edilen, annesi tarafından küçük bir kulübede büyütülen Bergen, bir türkübar işletmecisi tarafından keşfedilir.

O, sıradan bir şarkıcı değildi. Çocukluğundan kalma korkunç anılar ve onu erken yaşta kara toprağa sürükleyen talihin acımasızlığı içinde sürüklenen bir star.

Farah Zeynep, talihsiz ismi ergenlik döneminden hassas kırklı yaşlarına kadar takip eden dönemi en iyi şekilde canlandırıyor. Aşk, gurur, ihtiyat hepsi sahnede, saçlarını sol gözüne düşürdüğünde ve dudaklarını Bergen'in sesiyle senkronize etmeye başladığında jestlerden daha fazlasını da performe eder ve sanatçının bedenine bürünür.

Acıların kadını...

Hem teknik hem de duygusal olarak mükemmel bir şekilde ayarlanmış, hayatı yokuş aşağı giden bir Sanatçıyı gerçeklikten asla koparmamış bir film. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları